MB Log

BARDAĞIN AĞIRLIĞI

Enerji nereye giderse hayat orada oluşur.

 

Stres yönetimi konusunda seminer veren uzman odanın içinde birkaç adım attı. Eline aldığı yarım bardak suyu havaya kaldırıp öne doğru uzatarak tuttu. Bunu gören katılımcılar, uzmanın o bilindik "Sizce bu bardağın yarısı boş mu yoksa yarısı dolu mu?“ sorusunu soracağını tahmin ederek cevaplarını hazırlamaya başlamışlardı bile.

 

Oysa uzman beklenmedik bir soru sordu.

 

“Sizce bu yarım bardak suyun ağırlığı ne kadardır?“

 

Farklı gelen bu soruyla ani bir şaşkınlık yaşayan katılımcı grup, kısa sürede şaşkınlığını atarak hemen tahmini cevapları birer birer sıraladı. 90 gram, 100, 65, 150. Uzman hafifçe gülümsedi ve konuşmaya başladı.

 

“ İçi su dolu olan bu bardağın gerçek ağırlığının hiçbir önemi yoktur. Ağırlık onu elinizle ne kadar süre havada tuttuğunuza bağlıdır. Eğer bir dakika tutarsam, bardağın ağırlığı problem olmayacaktır. Bir saat tutarsam kolumda şiddetli bir ağrı hissetmeye başlarım.  Bir gün boyunca tutarsam kolum uyuşur  ve felç olmuş gibi hissederim. Bahsi geçen her durumda bardağın gerçek ağırlığında hiçbir değişiklik olmaz, değişen tek şey havada tuttuğum süreye bağlı olarak kolumda hissettiğim ağrılardır.“

 

Diyerek devam etti uzmanımız.

 

“İşte hayatımızdaki stres, korkular ve endişelerimiz bu içinde su dolu olan bardak gibidir. Onları bir süre kafanıza takıp düşünürseniz bir şey olmayacaktır. Düşünmekten ve analiz etmekten geri duramaz ve bir süre daha düşünmeye devam ederseniz, ağrılar başlayacaktır. Hatta bütün bir gün boyunca düşünmeye devam ederseniz tüm yetilerinizi kaybeder ve düşünsel felç noktasına gelirsiniz.

 

Onun için bardağı yere bırakmayı unutmayın.”

 

Kıssadan hisse; İnsanoğlu olarak, özellikle stresli anlarda,  içgüdülerimizin tetiklediği düşüncelerimizin esiri haline geliriz. Sürekli her şeyi analiz etmek isteriz. Buraya kadar pek bir sorun görünmez, tabi eğer burada durabilirsek. Bizlerse tam aksine durmayıp analizi de analiz etmeye çalışırız. Üstelik bununla yetinmeyip devamında analizin analizini de çıkarmaya uğraşırız.  Aniden çok basit olan bir sorun kocaman kara bir bulut halini alıverir. Daha sonra dünyanın en iyi kurgu yönetmenleri olan bizler, muhtemel her türlü korkunç akıbeti düşünmeye başlarız ve bir de bakarız ki korku ve şüphe ağına takılmışız.

 

Korkuya kapıldığınız zaman, aslında sorununuzun büyümesi için onu besliyorsunuz demektir. Asıl yapılması gereken, enerjinizi ve odağınızı ondan çekerek onu açlığa terk etmektir.

 

Bardağı yere bırakmayı unutmamanız dileğiyle…

 

 

 

 

*Yazı içerisinde John Harricaran’a ait Güç Duruşu isimli kitaptan alıntı yapılmıştır.

Proje ve faliyetlerimizden haber alın.

Bize Ulaşın

NÖRON ÖZEL EGT. VE DAN. HİZ. LTD. ŞTİ.

Alsancak Mahallesi 1473 Sokak No:5 
Muzaffer Tuzcuoğlu iş merkezi Kat.3 D.303 Konak / İzmir

T02324634223

Einfo@noronus.com